gözlemlenebilir evren

astronomlar evren'in yaşının yaklaşık 13.8 milyar yıl olduğunu hesapladılar. bunun ne olduğuna dair daha detaylı konuşmak gerekirse, ışık hızı ve mesafe kavramları arasında bağlantıları kullanan biz insanlar henüz sadece 13.8 milyar ışık yılı ötesini görebiliyoruz. astronomlar teleskoplarını her yöne doğru 13.8 milyar ışık yılı uzaktaki gök cisimlerini araştırmak için çevirebiliyorlar. bu tıpkı dev bir okyanusta kalan küçücük bir geminin haline benziyor. bunun sonucunda, dolaylı olarak evrenin 13.8 milyar ışık yılı yarı-çapında bir küre olabileceği teorisi akıllara geliyor. bu kesin bir tanım olmadığı için “gözlemlenebilir” kelimesi anahtar olarak kullanıyor. bu anahtar kelime, kürenin hayali sınırını belirliyor. her ne kadar evren küresinin çapının yaklaşık 28 milyar ışık yılı olduğu düşünülse de, gözlemlenemeyen evrenle birlikte bundan çok ama çok daha büyük olabilir. astronomlar arasında yaygın bir kanıya göre evren sürekli genişlemekte. teleskoplarımızdan gökyüzüne bakınca aslında geçmişi görürüz, yani daha önce hali hazırda oluşmuş bir görüntünün bize gelen yansımasını. bunun sebebi uzayda mesafelerin insan algısı dışına çıkması. bugün dünyanın en büyük teleskopları ile gözükebilen evrenin en uç noktası, yani 13.8 milyar ışık yılı uzaklıktan çıkan bir ışık huzmesi, bize 13.8 milyar yıl içinde varmış demektir. dolayısıyla aradan geçen 13.8 milyar içinde bir çok değişiklik olmuş olabilir, bunu kimse kesin olarak bilemez. bunu düşünen bilim insanlarına göre, geçen bu sürede evren sürekli genişlemiş ve teleskoptan baktığımız en uzak nokta 46 milyar ışık yılı uzaklığa ulaşmış olabilir. bu da evrenin çapının günümüzde 92 milyar ışık yılı olabileceğinin göstergesi. bir başka konu ise, olduğu varsayılan farazi evren küresini dünya’ya göre ortalayıp, evrenin merkezine insanlığı koymamız. tıpkı dev okyanusta kalan gemi örneği gibi, evrenin tam merkezinde olduğumuz söyleyemeyiz. çünkü geminin okyanusun ortasında hiçbir kara görmemesi, onu okyanusun merkezinde yapmaz. http://www.space.com/24073-how-big-is-the-universe.html

eskiden bilim insanları evrenin devamlı küçüldüğünü düşünürlermiş. newtona kadar dayanıyor bu görüş. yerçekimi teorisi nedeniyle. en sonunda da sıkışıp patlayacağını. ama daha sonra evrenin devamlı genişlediğini görmüşler. hem de artan hızda. bunu da (bkz: karanlık enerji) teorisine dayandırmışlar. yani galaksiler yıldızlar birbirinden artan bir hızda uzaklaşıyor. nereye kadar genişleyecek, genişledikçe etkileri ne olacak gibi sorular tabi ki cevaplanabilmiş değil henüz.

evren var olduğundan beri ışığın bize ulaşabildiği yer ile sınırlı. bize 13.8 milyar yılda ışığı henüz ulaşmamış milyonlarca galaksi olabilir. ve biz daha güneş sistemini dahi inceleyemedik.

beyler siktir edin 13.8 milyarı ışık yılını o bi bokumuza yaramaz gidemeyiz ordan bişi gelemez filan önce gidebilme ihtimalimiz olan yerleri tam keşfedekte

kısaca şöyle ; malumunuz üzere görme işlemi bir nesne üzerine düşen ışığın alıcıya (göz) gelmesi ile gerçekleşir. gözlemlenebilir evren de dünyanın bebekliğinden bu yana yani 4,5 milyar yıldır ışık hızı ile gidilebilecek yol kadardır. eğer dünyayı bir nokta düşünürsek; gözlemlenebilir evren her yöne doğru dairesel bir biçimde 14 gigaparsek olup yaklaşık 4.3×10^26 metredir.